Peçenek boyunun Divân-ı Lügati’t-Türk’e göre tanımlanmış tamgası.
Peçenekler Oğuzların Üçok koluna
mensupturlar. İslam kaynaklarında “Beçene, Beçenek, Biçene”; Anadolu ağzında “Peçeneke,
Beçenek” olan boyun adı, “iyi çalışır, gayret gösterir” manasındadır. Ayrıca
Ebulgazi Bahadır Han’ın eserinde “Becene” olarak zikredilir ve manası “yapıcı”
olarak verilmekle beraber ongunu “ala şahin” dir.[1]
Peçeneklere Bizanslılar “Patzinak”, Latinler “Bissenus”, Ruslar “Peçennyeg”,
Macarlar “Beşennyö”, Ermenilerin “Badzinag”[2]
dedikleri, kaynaklarda yazılıdır. Asıl yurtları, Orta Asya’da, Seyhun
(Siriderya) ile İdil (Volga) nehirleri arasındadır.
XVI. yüzyıldaki Peçenek
adlı oymaklara gelince, bunlar Haleb Türkmenleri Tarsus Varsakları ve At Çekenler
arasında bulunmaktadır. 9. yüzyılda Hazar Hakanlığı ve Oğuzlar’ın baskılarıyla,
asıl yurtlarını terk edip, batıya göç etmeye başladılar. Yayılma istikametleri
Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlara doğru idi.[3] Hazar
Hakanlığı, Rus Knezlikleri, Bizanslılar ve Balkan kavimleriyle mücadele
ettiler. 860-880 yılları arasında Don-Kuban nehirleri boyuna gelen Peçenekler,
Macarları bu havaliden uzaklaştırdılar. Don Nehrinden, Dinyeper’in batısına
kadar yayıldılar.
Peçenekler Orta Asya’dan
kopan bir Türk Boyu olarak Avrupa’ya ilerlemiş, Roma İmparatorluğu ile komşu
olmuştur. Hristiyanlığı benimsemiş olan Peçenekler Roma ile ilişkiler kurmuş,
diğer bir Türk kavmi olan Kuman-Kıpçaklar tarafından yıkılmıştır. Macaristan,
Sırbistan, Ukrayna, Moldova gibi ülkelerin halkları içerisinde asimile olarak
tarih sahnesinden silinmişlerdir.[4]
Peçenekler, Göktürk
Devleti döneminde Oğuzların 19. boyu olarak bağlı olarak yaşamaktaydılar. Ana
yurtları Issık-Balkaş Gölü çevresinde kalabalık boylar halinde yaşamakta olan
Peçenekler, Göktürk Devletinin yıkılmasından sonra Türkişler’e tabi
olmuşlardır.[5]
Türkişler Devleti, Çin’in politikaları neticesinde zayıflayıp yıkılınca yeni
bir Türk Devleti olarak Karluklar ortaya çıkmıştır. “Peçenekler diğer
Oğuzlardan daha önce ayrılmış olabilir ki IX. asrın Arap coğrafyacıları onları
göçlerinden daha önce Oğuzlardan ayrı bir kavim olmak üzere kaydediyorlar.”[6]
Türkişlere
bağlılıklarından dolayı Karluk devletiyle iyi ilişkiler içerisine giremeyen
Peçenekler, 780 yılında Karlukların kendilerini tabi etme çabaları ile
mücadelelere girişince güçlü Karluk Devletine karşı koyamadıklarından dolayı
batıya doğru göç etmeyi tercih etmişlerdir.[7]
Peçeneklerin bu göç hareketi onları anayurtlarından kopartıp tarih sahnesinden
silecek süreci başlatmıştır.
VIII.-XI. yy.larda
önceleri Balkaş gölü yakınlarında, Siriderya (Seyhun) ile idil (Volga)
boylarında, Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar’da yaşamış olan göçebe bir Türk
kavmi. VI. ve VIII. yy.larda Göktürklere bağlı olarak yaşadılar. Göktürk
devletinin yıkılmasından sonra Uygurlara bağlandılar. VIII. yy.da Karluklara
yenilerek Siriderya ve Aral gölü yakınlarına çekildiler.[8] Yeni
yurtlarında da Oğuzların baskısına uğradılar, önce Yayık ırmağı boylarına,
sonra da İdil (Volga) boylarına göçmek zorunda kaldılar. Buraya 8 urug ve 40
boy halinde yerleştiler. Peçenekler Yayık ve İdil boylarında yüzyıldan fazla
kaldılar.
889 Yılında İdil’in
batısına göçerek Don ırmağı kıyılarına geldiler.[9] Azak
denizi ve Karadeniz kıyılarına yayıldılar. 950-1000 Yılları arasında İdil
(Volga) ırmağı kıyılarından Karpat dağlarına ve Tuna’ya kadar uzanan bölgeye hâkim
oldular. Peçeneklerin idil ırmağının batısına geçmeleri Avrupa’da önemli siyasi
olaylara yol açtı. Peçenek-Hazar kağanlığı mücadelesi Hazarların zayıflamasıyla
sonuçlandı; bunun üzerine Ruslar, hâkimiyetlerini Kiev’e kadar uzattılar, Kiev
prensliği kuruldu.
Macarlar, Donets boyundan
göç ederek Tuna ile Tisa (Tisza) arasına yerleştiler. Peçenekler, Karadeniz’in
kuzeyine yerleşince Bizans ile ilişki kurdular. Ruslar ile mücadele ettiler.
Kiev şehrini kuşattılar. Rus prenslerinden Svyatoslav Bizans’a karşı yaptığı
bir seferde İoannes Tezimiskes tarafından yenilgiye uğratılınca, dönüşte Peçeneklerin
pususuna düştü ve öldürüldü (971).[10]
Rus prensi Vladimir
zamanında Rus-Peçenek mücadelesi daha da şiddetlendi Ruslar, Peçenek
saldırılarını durdurmak için Kiev’in güneyine kaleler ve karakollar kurdular,
buna rağmen Peçenekler Kiev prensliği topraklarına birçok saldırı yaptılar.[11]
Vladimir’in ölümünden
sonra Svyatopol kardeşi Yaroslav’a karşı, Peçenekler ile birleşti; fakat
yenildi. Peçenekler, Ruslar ve Bizanslılarla yalnız savaşçı ilişkiler
kurmadılar. Ruslar, Peçeneklerden büyük ve küçükbaş hayvan satın alırlar,
onlara da mamul eşya ve gıda maddeleri satarlardı. Rus tacirleri Özi ırmağı
yoluyla Bizans’a gidip gelirlerken Peçeneklere belli bir geçit vergisi
verirlerdi.[12]
Peçenekler Karadeniz
kıyılarına yerleşince Bizans ile de ilişki kurdular. Bizanslılar Peçeneklerle
genel olarak dost geçinmek ve onları Bulgarlara, Ruslara ve Macarlara karşı
kullanma yoluna gittiler.[13]
Bizanslılar Peçeneklerin başbuğlarına ve karılarına hediyeler gönderirlerdi.
Bizanslılar, Bulgarları yenerek ülkelerine yerleşince Peçeneklerle Balkanlar’da
komşu oldular ve aradaki dostça ilişkiler bozuldu.
1035’te Peçenekler
Tunanın donmasından yararlanarak ırmağın güney kıyılarını yağmaladıkları
söylenir. Bu akınları 1036’da ve 1048’de de devam etti. XI. yy. ortalarında Özi
ile Tuna ırmakları arasındaki 13 uruğun başında Kilteroğlu Turak Han vardı.
Turak Han Oğuzlara karşı mücadeleden çekindiği için iki Peçenek uruğu
kendilerine Balçaroğlu Kegen’i reis seçerek Turak Han ile mücadeleye girişti;
fakat bu iki urug başarı kazanamadı ve Bizans topraklarına göçtü.[14]
Bizanslılar Peçenekleri iyi karşıladılar; onları Tuna’nın kuzeyinden gelecek
saldırılara karşı koyma şartıyla Silistre bölgesine yerleştirdiler. Bunlar
sonradan Hıristiyanlığı kabul ettiler. Bizans hizmetine geçen Peçeneklerle Tuna’nın
kuzeyinde kalanlar arasında mücadele devam etti.
Turak Han 1049’da Tuna’yı
geçerek Kegen emrindeki Peçeneklere saldırdı;[15] fakat
Kegen ve Bizanslılar, Turak Han kumandasındaki Peçenekleri yendiler. Turak Han
ile birlikte 140 Peçenek ilerigeleni esir oldu. Bizanslılar esir başbuğları
İstanbul’a getirdi, diğerlerini Bulgaristan’a yerleştirdiler.[16]
İstanbul’a gelen Peçenek başbuğları burada Hıristiyanlığı kabul etti.
Bizanslılar bu Peçeneklerden 15 000 kişiyi Selçuklulara karşı kullanmak üzere
Anadolu’ya geçirdiler; fakat bunlar Üsküdar’da, bu fikirden vazgeçerek
Balkanlar’a geri döndüler ve Bizanlılara karşı mücadeleye giriştiler.
1087’de Macar kralı
Solomon ile birleşerek, Bizans’a karşı yeniden saldırıya geçtiler. İzmir’de bir
beylik kurmuş olan Çaka Bey ile Bizans’a karşı birleştiler.[17] Bu
amaçla Meriç ırmağı kıyılarında toplanmaya başladılar; fakat Bizanslılar,
Kumanlar (Kıpçaklar) ile birleşerek, Peçenekleri Lebunium’da ağır yenilgiye
uğrattılar (1091). Bu yenilgide birçok Peçenek öldü; kalanlar da Balkanlar’ı
terk ettiler.[18]
Şüphesiz Oğuz Peçenek
boyu, Türk Peçenek elinin bir parçası olup, Oğuzlar’ın tabiiyeti altına girmiş
ve zamanla Oğuzların bir boyu haline gelmiştir.[19]
Peçenekler, Bayındır, Çepni ve Çavuldurlar gibi Oğuz Han’ın dördüncü oğlu Gök Han’a
bağlanmışlardır. Peçenek boyuna alt tahrir defterinde ancak 4 köy adı
görülebildi ki, bunlardan dördü de, diğer boylara ait pek çok yer adlan gibi,
Ankara sancağında bulunmaktadır.[20] Bu
münasebetle Ankara bölgesinde Selçuklu fethinden beri çok yoğun bir Türkmen
kümesinin yaşamış olduğuna bir defa daha dikkati çekelim. XII. yüzyılda Ankara
Türkmenlerinin ünü Horasan’a kadar gitmişti.
Ankara sancağındaki
Peçenek köyleri Yaban Ova, Murtaza Ova ve Kasaba kazalarında bulunmaktadır. Bu
köyler adlarım zamanımıza kadar devam ettirmişlerdir. Bunlardan başka yine
Ankara’ya bağlı Şerefli Koçhisar yakınındaki bir vadi de Peçenek-Özü (Peçenek
vadisi deresi) adım taşıyor.[21] Yalnız
şimdi bu Peçenek Özü’nde Yeni İle bağlı Türkmenlerin köyleri bulunmaktadır. Bu
durumda Ankara İlinde Yeni mahalle, Altındağ, Çamlıdere, Çubuk kazalarına bağlı
dört köy, Ayaş’a bağlı bir ekinlik (mezra) ve Koç Hisar’a bağlı bir vadi
Peçenek adım taşımaktadır.[22]
Zamanımızdaki diğer
Peçenek yer adlarından biri Bolünün Kıbrısçık kazasında, yine biri Adana’nın
Osmaniye kazasında (semt adı), diğer ikisi de Maraş’ın Elbistan kazasında,
dördü de Konya bölgesinde bulunmaktadır. Bunlardan başka Beçenek adında Aksaray
(Konya) vilayetinde bir çiftliğin, Isparta bölgesinde de iki yer adının var
olduğunu biliyoruz. Fazla olarak Peçene şeklinde biri Suşehrine (Sivas)[23], diğeri
de Emir Dağina (Afyon) tabi iki köy görünmektedir ki, bunların da bizim boydan
geldiklerinde şüphe yoktur. Reşideddin’de Peçenek boyunun adnın Biçene şeklinde
yazıldığını biliyoruz.[24]
[1] Ebulgazi Bahadır Han, a.g.e., s.50.
[2] Golden, a.g.e., s.275.
[3] Türkeş, a.g.e., s.177
[4] Türkeş, a.g.e., s.178.
[5] L. N. Gumilev, Eski Türkler, Selenge Yayınları, İstanbul, 2011. s.411.
[6] Barthold, a.g.e., s.116.
[7] Gumilev, a.g.e., s.411.
[8] Golden, a.g.e., 275.
[9] Türkeş, a.g.e., s.177.
[10] Türkeş, a.g.e., s.178.
[11] Golden, a.g.e., s.278.
[12] Golden, a.g.e., s.179.
[13] Rasonyı, a.g.e., s.133.
[14] Türkeş, a.g.e., s.178.
[15] Rasonyı, a.g.e., s.116.
[16] Rasonyı, a.g.e., s.117.
[17] İbrahim, Kafesoğlu, Selçuklular Ve Selçuklu Tarihi Üzerine Araştırmalar, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2014. s.67.
[18] Türkeş, a.g.e., s.178.
[19] Sümer, a.g.e., s.310.
[20] Sümer, a.g.e., s.311.
[21] Sümer, a.g.e., s.312.
[22] Sümer, a.g.e., s.311.
[23] Sümer, a.g.e., s.312.
[24] Sümer, a.g.e., s.313.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder