İğdir boyunun Divân-ı Lügati’t-Türk’e göre tanımlanmış tamgası.
Reşideddin’e göre
Oğuzların Üçoklu kolundan Deniz Han evladına bağlı boylardan ilki olan İğdir
boyu, Reşideddin’in listesinde yirmi birinci sırada verilmiştir. Reşidettin,
eserinde Yiğdir olarak geçen ismin anlamını “iyilik, güzellik, yiğitlik” olarak
veriyor ve ülüşünün aşığlu, ongununun ise çakır kuşu olduğunu söyler. Kaşgarlı
Mahmut, Divan-ı Lugati’t-Türk’te bu boyu on dördüncü sırada gösteriyor.[1]
Faruk Sümer, Ebu’l Gazi
Han’ın Şecere-i Terakkime’sinden alıntıyla, Şah Melik’in öldürülmesinden sonra
Oğuzlardan önemli bir kümenin Mangışlak bölgesine gittiğini aktarır. Bunların
arasında İğdir boyundan zümrelerin de olduğunu belirtmektedir.[2] Zamanımızda
Türkmenistan bölgesinde yaşayan Türkmenlerin arasında İğdir isimli bir boya
rastlanmamaktadır. Bunun sebebi büyük çoğunluğunun göç etmiş olması,
kalanlarının da bu boyun alt grupları olup, farklı ad taşımaları olsa gerektir.[3]
Ebulgazi ise İğdir’in
anlamını “büyük” olarak verir ve ongununu “kartal” olarak belirler.[4] İğdirlerin
büyük kısmı Selçuklular hâkimiyetine girdikten sonra Anadolu, Suriye, Irak
taraflarına gelerek yerleşmişlerdir. Osmanlı Devleti dahilinde İğdir adını
taşıyan bir takım cemaatler vardı. 1486–1487 yılları arasında İçel ve Çukurova’da
Osmanlı Devletinin idaresine giren boy beyleri arasında İğdiroğlu adında bir
boy beyi de vardı. XVI. yy.da İç-il sancağında İğdir isimli bir cemaat yarı
yerleşik olarak yaşıyordu. Daha sonra İğdir kelimesi tamamen kaybolmuş;
isimleri sadece Artuk ve Biçer Olarak geçmeye başlamıştı.[5]
Ramazanlı ulusunun
müstakil teşekküllerinden birisi olan Gökçelü aşiretine tabi İğdir isimli bir
oymak vardı. Yine aynı aşirete bağlı İğdirli adında bir mezra da bulunmaktaydı.
Adana bölgesi ve Yüreğir kazasına tabi bölgelerde İğdir adını taşıyan bir takım
oymaklara rastlanılmıştır.[6]
Atçeken ulusu içerisinde
Bozdoğanlı aşiretine tabi iki oymak İğdir ismini taşımaktaydı. Faruk Sümer bu Bozdoğanlı aşiretlerinin esas
kitlesinin İç-il bölgesinden gelmiş olmasına nispetle, bunlara tabi
İğdirlerinde İç-ilden gelmiş olabileceğini söylemektedir.[7]
Teke sancağında İğdir
ismini taşıyan 272 vergi nüfuslu bir İğdir oymağı bulunduğu gibi, bu ismi
taşıyan bir takım yer adları da mevcuttu. Faruk Sümer Antalya’nın Gıyaseddin
Keyhüsrev tarafından fethinden sonra Türk iskânını Yazıcıoğlu Ali’nin ağzından
şu şekilde anlatmaktadır: “ O memleketin sahraları ve bişeleri İğdir’den Yörük
evi ile doldu.” İğdir adında 72 vergi nüfuslu başka bir oymakta Hamid
sancağının Eğridir kazasında yaşamaktaydı.[8] Doğu
Anadolu’da bulunan Iğdır ilimizin adının bu boyun adından gelmesi olasıdır.
[1] Kaşgarlı, Mahmud, a.g.e., s.57.
[2] Faruk Sümer, a.g.e., s. 162, Faruk Sümer, Şah Melik’in kim olduğu konusunda bilgi vermemiştir. Onun, Oğuz Yabgulu Devleti’nde bir melik olduğunu Ö. Soner Hunkan’ın Türk Hakanlığı Karahanlılar isimli kitabından öğreniyoruz. (bkz. s.221-222)
[3] Aydın Budak, “Türkmenistan’da Bugünkü Oğuz Boyları”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Sayı. 146, 1999, T.D.A.V., İstanbul 1999, s.45
[4] Ebulgazi Bahadır Han, a.g.e., s.51.
[5] Faruk, Sümer, “Türkmenler”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, S:86, Şubat 1994, s.36.
[6] Sümer, Oğuzlar, s.339.
[7] Sümer, a.g.e., s.340.
[8] Sümer, a.g.e., s.340.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder