Çavuldur boyunun Divân-ı Lügati’t-Türk’e göre tanımlanmış tamgası.
Üçokların Gök Han
Oğulları koluna bağlı olan Çavuldur boyunun anlamı “Namuslu ve ünü uzaklara
yayılmış” manasına gelen “Çavuldur” kelimesi bazı kaynaklarda “Çavundur”
şeklinde geçer. Çavuldur boyu, 10. yüzyılda diğer Oğuz boylarıyla birlikte yurtlarından
Mangışlak/Siyahkuh yarımadasına[1] göç
etti. Bir kısım Çavuldur mensubu, Mangışlak’ta kalırken, bir kısmı Selçuklular’la
birlikte Anadolu’ya geldi.
Boyun adı kaynaklarda
Çavundur, Çavdur ve Cavdır şekillerinde de geçer. Kâşgarlı Mahmud (XI. yüzyıl)
bu boyun adını Çavuldur olarak zikretmekte, hayvanlarına vurdukları damganın
şeklini de vermektedir. İlhanlı Veziri Reşîdeddin Fazlullah, XIV. yüzyılın
başlarında yazmış olduğu tarihindeki Oğuz boyları listesinde Çavuldurlar’a Üçoklar
arasında yer verir.
Taşıdıkları adın “şerefli
ve ünü yaygın” manasına geldiğini, ülüşünün (şölenlerde koyun etinden yiyeceği
kısım) “sol karın yağı” (sol kürek kemiği), ongununun ise (totem kuşu) sungur
(sunkur) olduğunu bildirmekte ve damgasının şeklini göstermektedir. Ebulgazi
Bahadır Han ise Çavuldur’un manasının “namuslu” ongununun ise anka kuşu ya da
devlet kuşu olduğunu belirtir.[2]
Osmanlı müellifi
Yazıcıoğlu Ali Efendi’nin (XV. yüzyılın birinci yarısı) Oğuz boyları listesi
Reşîdeddin’inkine dayanır. Ancak Ali Efendi Çavuldur boyunun adını Çavundur
olarak yazmıştır. Bu şekil, boyun adının XV. ve XVI. yüzyıllarda Anadolu’daki
en yaygın söyleniş şeklidir. Bu yüzyıllardaki yirmi bir yer adından sadece
üçünün boyun eski adı olan Çavuldur, diğer üçünün de Çavdur olarak yazılmış
olduğu görülür.[3]
Hazar ötesi Türkmenler’i arasındaki Çavuldurlar’ın da son asırlarda umumiyetle
Çavdır şeklinde anıldıkları anlaşılmaktadır.
İlk yazılışı XIII.
yüzyılın ortalarına kadar giden Dânişmendnâme’de Çavuldur Çaka adlı bir beyin
adı geçer. Çavuldur Çaka, Emîr Kara Tona ve Emîr Turasan Sivas’ta Dânişmend
Gazi ile vedalaşıp İstanbul yönüne doğru yola çıkarlar.[4]
Dânişmendnâme’de bir daha ondan söz edilmez. Reşîdüddin’in Câmicu’t-tevârîh’indeki
Selçuklular bölümünde de Alparslan’ın Malazgirt Savaşına[5] katılan
kumandanları arasında Çavuldur da zikredilir.
Emir Çavuldur aynı esere
göre Maraş ve Sarız (Sarus) yörelerini fethetmiştir. Camiü’t-tevârîh’te adı
geçen bu Emir, Dânişmendnâme’de geçen Çavuldur Çaka’dan başkası olmadığı
düşünülmektedir. Bu Çavuldur Çaka’nın da Anadolu’ya yapılan akınlardan birinde
çok genç yaşta Bizanslılar’ca esir alınarak sarayda yetiştirilen Çaka Bey
olduğunda şüphe yoktur. [6]
XV. yüzyılda Anadolu’da yirmi
bir yer adından başka Bozulus ile Çorumda Çavundur adlı oymaklar da görülür.
Bozulus arasındaki Çavundur oymağı, II. Selim devrinde (1566-1574) iki kola
ayrılmış olup bunlardan Duyar Kethüdâ’nın idaresindeki kol, Pîr Ahmed Kethüdâ’nın
idaresindeki kol da 50 vergi nüfusuna sahipti. Çorum sancağında yaşayan
Çavundur oymağının ise Osmancık’a bağlı Akçasu köyünde yerleşmiş olduğu
görülür.[7]
Çavuldurlar’ın, nüfusu
çok kalabalık bir kolu batıya göç etmeyerek Hazar ötesi Türkmenler’i arasında
kalmıştır. Bunlar XVI. yüzyılda Mangışlak yarımadasında yaşıyorlardı.
Yarımadadaki diğer Türkmen oymakları gibi bu yüzyılda Mangıtlar’ın daha
sonraları da Kalmuklar’ın hücumlanna uğradılar.[8]
Hatta Kalmuklar, İğdir,
Soynacı ve Çavuldurlar’a (Çavdur) mensup kollardan oluşan bir topluluğu Kuzey
Kafkasya’ya göçe zorladılar. Bunlar varlıklarını zamanımıza kadar sürdürdüler.
Mangışlak’ta kalmış olan Çavulduriar’a gelince, onlar da XIX. yüzyılda Kazaklar
tarafından buradan çıkarıldılar. 1863 yılında Aral gölünün güney kıyısı ile
Karaboğaz arasında oturuyorlardı. O zaman nüfusları 12.000 çadır tahmin edilen
Çavuldurlar Kara Çavdur, Abdal, Bozacu, Esenlü, Buruncuk ve diğer birçok obadan
meydana gelmişlerdi. Kaynaklarda bu Çavuldurlar’ın da her yerde aranılan güzel
halılar dokudukları haber verilir.
[1] Gündüz, a.g.e., s.88.
[2] Ebulgazi Bahadır Han, a.g.e., s.51.
[3] Sümer, a.g.e., s.313.
[4] Gündüz, a.g.e., s.126.
[5] Kafesoğlu, a.g.e., s.85.
[6] Sümer, a.g.e., s.313.
[7] Sümer, a.g.e., s.314.
[8] TDV İslam Ansiklopedisi, Faruk Sümer, “Çavuldur” maddesi, C:8 s.235.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder